Okyanusya Ülkeleri ve Bayrakları

Okyanusya ülkeleri dünyanın alışagelmiş merkezlerinden uzakta, sakin ve doğa ile iç içe bir yaşamın hüküm sürdüğü Avustralya Kıtası, Pasifik Okyanusu’nun belirlediği karakteristik özellikleri taşır. Okyanusya ülkeleri arasında en büyük ülke Avustralya’dır. Gerek ekonomik gerekse kültürel ve gerekse de siyasi açıdan Avustralya’nın bölgenin çekim merkezi olduğunu söyleyebiliriz.

Avustralya’dan başka Okyanusya ülkeleri arasında; Yeni Zelanda, Papua Yeni Gine, Palau, Solomon Adaları, Fiji, Tonga ve Kiribati bulunmaktadır. Okyanusya Ülkelerinin özellikleri, Okyanusya Ülkeleri bayrakları ve Okyanusya Ülkeler haritası gibi bilgilere aşağıdaki yazımızdan ulaşabilirsiniz.

Okyanusya Nedir Okyanusya Ülkeleri Hangileridir?

Büyük Okyanus içerisinde bulunan ada ülkeleri genel bir tabir ile Okyanusya olarak adlandırılmaktadır. Yukarıda da belirttiğimiz gibi bölgenin çekim merkezinde Avustralya bulunduğundan zaman zaman Okyanusya Nedir? Veya Okyanusya’nın diğer adı denildiği durumlarda Avustralya cevabı verilmektedir. Ancak bu yanlış bir tabirdir. Çünkü Okyanusya denilen bölgede Avustralya’dan başka 10 ülke daha bulunmaktadır.

Öncelikle belirtmek isteriz ki Okyanusya ülkeleri arasında Avustralya’dan başka bir ülkenin kara sınırı bulunmamaktadır. Geniş ve bakir topraklarında yaşayan az sayıdaki insan ve dünyaca ünlü koyunları ile Okyanusya diğer kıtalardan ayrılır. Mercan resifleri, ormanları, volkanları, yerli hakları ve benzersiz hayvan varlıklarıyla bu ada ülkeleri modern dünyanın kalıplarından farklı bir atmosferde hüküm sürer.

OKYANUSYA ÜLKELERİ (AVUSTURYA)

Avustralya hakkında detaylı bilgileri sizinle paylaşmadan önce dikkat çekici bir ön bilgiyi sizlerle paylaşmak isteriz. Günümüzden yaklaşık 400 yıl öncesine kadar bilinmeyin Avustralya’ya ilk ayak basan, Hollandalı gemiciler olmuştur. 17. Yüzyılda Batı Avustralya kıyılarına birkaç sefer yapan Hollandalılar, toprakları kuru ve çorak buldukları için yerleşmemişlerdir.

1770 yılında ünlü İngiliz kaptan James Cook’un Avustralya’ya ulaşması bu kıtanın ve Okyanusya ülkelerinin kaderini değiştirmiştir. James Cook’un önerileri uyan İngiliz yönetimi 1788 yılında Avustralya’ya gönderdiği, mahkum, asker ve subaylardan oluşan 11 gemiyle sistematik bir yerleşmenin ilk adımı atılmıştır. Göreceğiniz gibi Avustralya’nın kökenini Hollandalıların oluşturduğunu söylemek pek de yanlış olmayacaktır.

Daha sonra ülkeye bir çok mahkum gönderen İngilizler ilk yıllarda çeşitli zorluklarla karşılaşmışlardır. 1810 yılından sonra göçmen sayısının artması ve İngiliz yönetiminin bütün Avustralya topraklarını yerleşime açması üzerine Tasmanya, Viktorya, Queensland, Güney Avustralya gibi bir çok bağımsız bölge oluşmuştur.

1851 yılında büyük altın yataklarının bulunması üzerine nüfus hızla artmış ve 1855 yılında İngiltere yeni oluşan bu bölgelere kendi kendini yönetme hakkını tanımıştır. 1901 yılında tek bir devlet olan Avustralya’da yerleşim bölgeleri eyaletlere dönüşmüş ve ülke Avustralya Uluslar Topluluğu adı altında birleşmiştir. Avustralya günümüzde federal sistemle yönetilmektedir. Her bir eyaletin kendi yönetimi vardır. Ancak tüm ülkeyi ilgilendiren konularda merkezi bir federal hükümet söz sahibi olmaktadır. Yönetim biçimi ileride bölgenin Okyanusya ülkeleri olarak anılmasında en önemli etkendir.

Anzaklar

Birinci Dünya Savaşı’nda Avustralya ve Yeni Zelanda birliklerinden oluşan Anzak güçleri, Gelibolu ve Fransa’da savaştılar. Gelibolu’da müthis bir direnmeyle karşılaşan ve yenilen Anzaklar ile Türkler arasında savaştan sonra ilginç bir bağ olmuştur. 1. Dünya Savaşı’na katılmış Anzak’ın soyundan gelen bir çok kişi her yıl Gelibolu’ya gelerek atalarının mezarlarını ziyaret etmektedirler.

Avustralya İklim Koşulları

Aslında Avustralya iklim koşulları tüm Okyanusya ülkeleri iklim koşullarını da yansıtmaktadır. Genel olarak kurak bir iklime sahip olduklarını söylemek mümkündür. Bu ülkede kışlar haziran ve yazlar aralık ayında başlamaktadır.

Uçan Doktorlar

Muhtemelen daha önce böyle bir tabir ile karşılaşmamışınızdır. Ancak Avustralya ve Okyanusya’dan bahsederken uçak doktorları da belirtmemiz gerekmektedir. Avustralya’nın iç kesimlerinde yaşayan insanların sağlık problemlerini gidermek için genellikle uçak kullanılmaktadır. Bu uçakla dolaşan hekimlere “uçan doktor” denilmektedir.

Merinos Koyunları

Avustralya’ya 19. Yüzyılda dışarıdan getirilen Merinos koyunlarının yetiştirilmesinde büyük bir başarı sağlanmıştır. Ülke ekonomisinde çok önemli bir yeri olan Merinos koyunları büyük çiftliklerde son derece modern yöntemlerle yetiştirilmektedir. Normal bir koyun çiftliğinin küçük bir Avrupa kendi büyüklüğünde olduğunu söyleyebiliriz.

Aborijinler

Aborijin olarak adlandırılan Avustralya yerlilerinin yaklaşık 25 bin yıl önce bu topraklarlara yerleştikleri tahmin edilmektedir. Aborijinler bu topraklarda uzun yıllar avcılık ve toplayıcılık yaparak yarı göçebe olarak yaşadıklar Aborijinler, Avrupalıların 1788 yılında Avustralya’ya ayak basmalarını, geri dönen efsanevi yaratıklar olarak yorumladılar ve sevinçle karşıladılar.

Ancak Avrupalıların sürme ve sindirme politikaları sonucu doğal kaynaklardan koptular. Büyük bir asimilasyona tabi tutulan Abarijinler bu gün büyük kentlerin kenarlarında ya da kırsal kesimlerdeki çiftliklerde çalışarak toplumun en alt tabakasında yer almaktadırlar.

Avustralya’da Benzersiz Hayvanlar

Avustralya’da dünyanın başka hiçbir yerinde bulunmayan pek çok hayvan türü yaşar. Ülkenin simgesi haline gelmiş kanguruların yanı sıra koala, wombar, opossum ve valabi, bandikut, sincap, tasman şeytanı, tasman kurdu ülkedeki diğer ilginç hayvanlardır. Bu hayvanların hepsi de yavrularını önlerindeki kesede taşıyan keseliler türündendir. Örneklerine az rastlanan bu canlılar Avustralya’da ağırlıkta olsa da tüm Okyanusya ülkeleri arasında görülmektedir.

Avustralya Futbolu

Avustralya futbolu, klasik futbol ile rugby ve Kelt futbolunun karışımından ortaya çıkmış bir oyunudur. 1858 yılında Avustralya’ya yerleşmiş İngilizler tarafından geliştirilen oyun 18 oyuncudan oluşan takımlar arasında oval bir topa ayak ve yumrukla vurularak oynanır. Dört direkle oynanan oyunda, top iki iç direk arasından hiçbir şekilde savunma oyuncusuna çarpmadan geçirilirse gol olur. Bir karşılaşma, 25’er dakikalık dört çeyrek bölümden oluşur.

Maden Cevherleri

Avustralya’da madencilik, kömür yataklarının bulunmasıyla başlamış ve altının bulunmasıyla da gelişmiştir. Avustralya bu gün dünyanın önde gelen demir ve boksit cevherine sahiptir. Dünya metal rezervlerinin %9,9’u Avustralya’da bulunmaktadır. Diğer Okyanusya ülkeleri ile birlikte bu oran %13.8’lere kadar çıkmaktadır. Kurşun, çinko, bakır gibi yaygın cevherlerin yanı sıra, rutil zirkonyum, ilmenit gibi nadir rezervlere de sahiptir. Ülkede ayrıca doğalgaz yataklarının bulunması yakıt problemini ortadan kaldırmıştır.

Avustralya’da Tarım ve Hayvancılık

Buğday, et, süt, yün, tereyağ, şekerkamışı, pamuk ve keten Avustralya’da üretilen ürünlerden bazılarıdır. Yılda 700 bin ton kırkılmış yün elde edilir. Bu rakam Dünya yün üretiminin yaklaşık olarak %25’ine denk gelmektedir.

Avustralya Bitki Örtüsü

Avustralya kurak bir ülke olmasına rağmen, yağmur sonrasında çöllerde bir çok bitki hayat bulur. Çok çeşitli tropikal bitki örtüsüne sahip ülkenin en ünlü ağacı okaliptüstür. Bu ağaçlar çöllerden, karlarla kaplı dağlara kadar her ortamda yaşar ve değişik biçimde ve boyda olabilmektedirler.

OKYANUSYA ÜLKELERİ (YENİ ZELANDA)

Avustralya’dan sonra sizlere tanıtmak istediğimiz bir başka Okyanusla Ülkeleri arasında yer alan ülke ise Yeni Zelanda’dır. Yaklaşık 1000 yıl önce Doğu Polinezya’dan geldikleri tahmin edilen Maoriler tarafından keşfedilmiştir. Bu ülkeyi ilk gören Avrupalı kaşif ise 1642 yılında Abel Janszoon olmuştur. Ancak Tasman, Maorilerle çatışmaya girmiş ve adaya çıkamamıştır. 1769 – 1770 yıllarında İngiliz kaptan James Cook, ufak çatışmalarla da olsa adaya çıkmış ve sonraki yolculuklarında Maorilerle barışçıl ilişkiler kurabilmiştir.

Bu gelişmelerden sonra balina avcıları, tacirler ve kanun kaçakları bu topraklara yerleşmeye başlamış ve Maorilerle iyi ilişkiler geliştirmişlerdir. Hatta Maori gelenek ve kültürüne göre yaşamayı seçen beyazlar çıkmış ve bunlara “Pakeha Mahorileri” yani Avrupalı Mahoriler denilmiştir. Ancak ülkeye gelen ikinci Avrupalı grup olan misyonerler, Maorileri Hıristiyanlığa döndürmeye çalışmışlardır. Devam eden gözler sonucu koloniler oluşturulmuş ve İngiliz hükümeti 1839 yılında Yeni Zelanda’yı kendi topraklarına katma kararını açıklayarak 1840 yılında Maori şefleriyle waitangi Anlaşmasını imzalamışlardır.

Bu tarihten ve 1860 yılında çıkan savaştan sonra Maorilerin ülke içindeki etkileri neredeyse tamamen ortadan kalkmıştır. İngiliz Uluslar Topluluğuna dahil olan Yeni Zelanda, kısa zamanda etkin bir yapı kazanmış ve ekonomisini düzeltmiştir. 1. Ve 2. Dünya Savaşlarına katılan, birkaç ekonomik darboğazdan sonra kendini toparlayan Yeni Zelanda bugün sağlam ekonomisi ile bağımsız bir Okyanusya ülkeleri arasında bağımsızlığını sürdürmektedir.  

Yeni Zelanda Ekonomisi

Yeni Zelanda farklı Okyanusya ülkeleri gibi bütün dünyaya yün ve et ihraç eden bir ülke konumundadır. Ülkede insan sayısının 16 katı kadar koyun yaşar. Bu rakam bir dünya rekorudur ve titizlikle korunmaktadır. Yeni Zelanda ekonomisinde hayvancılık en büyük yere sahiptir. Ekime elverişli alanların azlığı sonucu tarım rekoltesi genelde düşüktür. Ülkede arpa, mısır, yulaf, patates ve bezelye gibi ürünler iç tüketimi karşılayacak düzeydedir. Kivi, elma ve armut gibi meyveler ihraç edilmektedir.

Ormancılıkta ülke ekonomisinde önemli bir yere sahiptir. Özellikle kütük, kereste ve kağıt hamuru ihracatı yüksek bir düzeye ulaşmıştır. Ülkeyi her yıl ziyaret eden 700.000’den fazla turistin ekonomiye yaptığı katkı da önemli bir yere sahiptir.

Maoriler

Yeni Zelanda’nın ilk sahibi olan Maoriler burada uzun yıllar kabileler halinde yaşadılar ve zengin bir kültürel birikim oluşturdular. Savaş sanatı, kano yapımcılığı, ahşap oymacılığı ve süs sanatını oldukça geliştiren Maoriler, beyazların adaya çıkmasına direnmiş olsalar da başarılı olamadılar. Kabileler arasındaki savaşlarda galiplerin esirlerini yemesi gibi vahşiliklerini duyan beyazlar uzun süre adadan uzak kaldılar. Bugün beyaz halkla karışık biçimde yaşayan Maoriler unutulmaya yüz tutan kültürel miraslarına tekrar sahip çıkmak için çalışmalarda bulunmaktadırlar.

Yeni Zelanda Coğrafi Yapısı

Yeni Zelanda iki büyük adadan oluşmaktadır. Engebeli bir yapı gösteren adalardan Güney Adası dağlarla, Kuzey Adası ise tepelerle bölünmüştür. Güney Adasında 3.764 Metre ile ülkenin en yüksek Alpleri yer almaktadır. Toplam nüfusun yaklaşık %75’i Kuzey Adasında yaşam sürmektedirler.

Hayvan ve Bitki Varlığı

Yeni Zelanda’nın diğer Okyanusya Ülkeleri ile kara bağlantısının bulunmaması nedeniyle adada kendine özgü ve çok zengin bir bitki örtüsü vardır. Ancak göçlerle birlikte adaya gelen bitkiler de doğal floraya uyum sağlayarak yetişmişlerdir. Ülkenin en günlü ağacı bazıları 2000 yaşında olan kauridir. Yeni Zelanda’da kuşlar dışında adaya özgü hayvan çeşidi sınırlıdır. Bunlar arasında sakanur, tuatara ve iki yarasa türü sayılabilir.

Buna karşın Yeni Zelanda son derece zengin kuş türlerine sahiptir. Bunlar arasında uçamayan kivi, takana ve moa gibi kuşlar en ilginçleridir. Bu gün acımasızca avlanan moanın soyu tükenmiştir. Kivi ise ülkenin ulusal simgesi halinde gelmiştir. Eyersırt, ardışkuşu, sümsükkuşu, yırtıcı martı penguen ve albatros da Yeni Zelanda toprakları içerisinde yaşayan kuşlardan bazılarıdır.

Yeni Zelanda Kumpanyası

1838 ile 1858 yılları arasında Yeni Zelanda’da faaliyet gösteren bir İngiliz Anonim Şirkettir. Kumpanya Yeni Zelanda’nın yerleşime açılmasında önemli bir rol oynamıştır. Maoriler’den toprak satın alarak göçmenleri yerleştirmiş ve Waitangi Anlaşmasına zemin hazırlamışlardır. 1843 yılında bir çok personelin öldürülmesi ve mali krize girmesi üzerine 1858 yılında anlaşma feshedilmiştir.

Yeni Zelanda Ulusal Müzesi

Wellington’da bulunan ulusal müzede Maoriler’e ait pek çok sanatın yapıtı oynamalar ve toplantı evi maketiyle Kaptan Cook’un pruvasını süsleyen gemi aslanı ve şahsi eşyaları sergilenmektedir. Ayrıca adaya yerleşin ilk Avrupalıların yaşamını gösteren bir koloni de bu müzede yer almaktadır. Bunların dışında Yeni Zelanda Ulusal Müzesinde diğer Okyanusya Ülkelerine ait kalıntılara da rastlamak mümkündür.

OKYANUSYA ÜLKELERİ (PAPUA YENİ GİNE)

Bundan 50 bin yıl kadar önce Güneydoğu Asyalı insanların göç ettikleri sanılan bu ada 16. Yüzyıla kadar Avrupalılarca bilinmiyordu. İlk olarak İspanyol ve Portekizlilerin gelmesiyle keşfedilen ada 1700’lü yılların sonunda İngilizler tarafından sömürgeleştirilmeye başlandı ve kısa zamanda İngilizler, Almanlar ve Hollandalılar tarafından denetim altına alındı.

İngiliz Yeni Ginesi 1904 yılında Avustralya’ya bırakılanca adı “Papua Taprakları” oldu. Avustralya, birinci Dünya savaşı başlarında Alman Yeni Ginesi’ni de ele geçirdi ve manda yönetimi altına aldı.  1942 yılında Papua’nın bir bölümü ve Yeni Gine Japonlarca ele geçirildiyse de; Avustralya ikinci Dünya savaşının sonunda bölgeyi tümüyle geri aldı Birleşmiş Milletler 1945 yılında iki böleyi birleştirerek Papua ve Yeni Gine Toprakları adıyla Avustralya’nın mandasına bıraktı.

Papua ile Yeni Gine1975 yılında İngiltere’den ayrıldı ve tam bağımsızlığını kazandı. Hollandalılar egemenliği altındaki bölüm ise 1969 yılında Endonezya’ya katıldı. Bu gün Papua Yeni Gine Okyanusya ülkeleri arasında önemli bir stratejik öneme sahip ülkeler arasındadır.

Papua Yeni Gine Ekonomisi

Papua Yeni Gine ekonomisinin temelleri tarım ve madem ürünleri ihracatına dayanır. Dünyanın en büyük bakır madeni yataklarından birisi Papua Yeni Gine toprakları içerisinde yer almaktadır. Bakır dışında ülke topraklarında bir miktar petrol ve gümüş de bulunmaktadır. Tarım alanında ise Hindistan cevizi, kahve, kakao, kopra, palmiye yağı, çay ve kauçuk üretimi ülke ekonomisine katkı sağlayan diğer unsurlardır. Papua Yeni Gine’de kentli nüfus sürekli olarak artış gösterse de, halkın çoğu hala köylerde yaşamaktadır. Geçimlerini balıkçılık, tarım, Hindistan cevizi üretimi ile sağlamaktadırlar.

Papua Yeni Gine Yönetim Şekli

Okyanusya ülkeleri arasında en karmaşık yönetim şekline sahip ülkedir. Yürütme yetkisi Ulusal Yürütme Konseyince kullanılmaktadır. Başbakanlık parlamentodaki çoğunluk partisinin liderince yürütülür. Devlet başkanı konumunda olan Birleşik Krallık hükümdarı, Papua Yeni Gine’li bir genel vali tarafından temsil edilmektedir.

OKYANUSYA ÜLKELERİ (PALAU)

1543 yılında İspanyol denizciler tarafından ulaşılan Palau 300 yıldan fazla bir süredir İspanyol egemenliği altında kaldıktan sonra 1899 yılında Almanya’ya satıldı 1914 yılında ise Japonların ele geçirdikleri Palau ikinci Dünya Savaşında önemli bir üs oldu ve 1944 yılında ABD’nin eline geçti. Palau 1947’de ABD yönetiminde Birleşmiş Milletler Pasifik Adaları Vesayet Bölgesinin bir parçası oldu. 1980 yılında kabul edilen anayasadan sonra yaptığı anlaşma uyarınca bağımsızlığını kazanan Okyanusya ülkeleri arasında yerini aldı. Ancak ülkenin güvenlik ve savunması halen ABD’ye aittir.

Palau İklimi

Yaklaşık 350 adadan oluşan Palau’nun iklimi tropikaldir. Yıllık ortalama sıcaklığın 28 derece olduğu ülkede Koror Adası 3.800 mm, Agaur Adası ise 3.290 mm yıllık yağış miktarına sahiptir.

Palau Halkı

Palau’nun asıl haklı Mikronezyalılar’dır. Ancak adaların Okyanusya’nın batı kesiminde yer alması çeşitli ektik toplulukların birbirine karışmasına yol açmıştır.

OKYANUSYA ÜLKELERİ (NAURU)

Yükselmiş bir mercan oluşumu olan Nauru’ya ilk gelen Avrupalı, İngiliz John Fearn olmuş ve halkının dostane ve sıcak davranışlarından ötürü bu adaya “Pleasam” adını vermiştir. 1888 yılında Alman sömürgesi olan Nauru 1. Dünya savaşından sonra Avustralya’nın işgaline uğradı.

1919’da Milletler Cemiyetince Avustralya, Yeni Zelanda ve İngiltere’nin ortak yönetimine bırakılan Nauru, ikinci Dünya savaşında Japonya’nın işgaline uğradı. 1947 yılında Birleşmiş Milletler Nauru’yu Avustralya’nın yönetiminde vesayet bölgesi ilan etti. Nauru tam bağımsızlığını ise 1968 yılında alarak günümüze kadar Okyanusya Ülkeleri arasında varlığını sürdürmeye devam etmektedir.

Nauru Ekonomisi

Ülkedeki sanayi dalı fosfat madenciliğidir. Ekonominin direği olan fosfat yataklarının bugünkü üretimle kısa sürede tükeneceği tahmin edilmektedir. Birleşmiş Milletler, Nauru Halkını başka bir adaya yerleştirmeyi önerdiyse de halk adada kalmak istemiştir. Alternatif kalkınma yolları arayan hükümet fosfattan elde edilen büyük gelirle ulusal deniz taşımacılığı ve havayolları işletmesi kurmuştur. Ayrıca Hawai ve Avustralya’dan toprak satın almışlardır. Ülkede tarım, iç tüketime yönelik olarak yapılmakta ve Hindistan cevizi, muz, ananas yetiştirilmektedir.

Nauru Coğrafi Yapısı

Nauru, deniz kuşlarının dışkısı “guano” çökellerinin oluşturduğu fosfat katmalarıyla kaplıdır. İklimi sıcak ve nemli olan adada zaman zaman ciddi kuraklıklarda görülmektedir.

OKYANUSYA ÜLKELERİ (SOLOMON ADALARI)

İlk yerleşimin milattan önce 2000 yıllarına rastladığı adalara ulaşan ilk Avrupalı, İspanyol kaşif Alvara de Mendana de Naira olmuştur. Okyanusya ülkeleri arasındaki yerini almadan önce birçok işgale maruz kalmıştır. Adaların çok büyük bir zenginliğe sahip olduğuna inanan Neira, buraya zenginliğiyle ünlü Hz. Süleyman’ın (Solomon) adını verdi 1898 – 1899 yıllarında İngiltere’nin egemenliğine bırakılan adalar 1942’de İngiltere’nin çekilmesiyle Japonlar tarafından işgal edildi.

Guadalconal ve çevresindeki sularda çetin savaşlar yaşandı ve ikinci dünya savaşının sonunda adada bağımsızlık hareketleri gelişmeye başladı. 1974’te bir yasama meclisi ve valilik kurumunu öngören yeni bir anayasa kabul edildi ve 1978 yılında Solomon Adaları, İngiliz Uluslar Topluluğu üyesi bağımsız bir ülke oldu.

Solomon Adaları Ekonomisi

Ülke ekonomisi büyük ölçüde tarım, balıkçılık ve keresteciliğe dayanır. Ülkede kopra, Hindistan cevizi, kakao ve kahve yetiştiriciliği ticari açıdan önem kazanmıştır. Kerestecilik büyük adaların en önemli gelir kaynağı durumdadır. Balıkçılık yoğun bir faaliyet olarak sürdürülmektedir. En çok avlanan balık ise ton balığıdır.

Solomon Adaları Doğal Yapısı

Solomon adaları birbirine paralel iki zincir halinde uzanır. Ülke, sekiz büyük volkanik ada grubu ile bir dizi adacık ve mercan adasından oluşmaktadır. Büyük adalarda yüksekliği 3.000 metreyi bulan yanardağlar vardır ve adaların büyük kısmı çok sık ormanlarla kaplıdır. Buna rağmen büyük kemeler, uçan tilkiler (dev yarasa), yaban domuzları, güvercin gibi kuşlar ve kelebekler dışında hayvan varlığı çok azdır. Solomon adalarının sıcak ve nemli bir iklimi vardır. Yıllık sıcaklık ortalamasının 27 derece olduğu adalarda yağışsız geçen mevsim yoktur. Bu özelliği ile diğer Okyanusya ülkelerinden kısmen ayrılmaktadır.

Bir çok doğal güzelliği olmasına rağmen Solomon adaları en çok palmiyelerle kaplı eşsiz güzelliğe sahip kumsalları ile anılmaktadır. İşte Solomon Adaları Sahilleri…

Solomon Adaları Sahilleri

(Okyanusya Ülkeleri Sahilleri)

Fiji

Okyanusya Ülkelerinin en güzel mercan resifleri, palmiye ağaçlarıyla kaplı kıyıları ve tropik bitkilerle örtülü dağlarına sahip bu ülke irili ufaklı 840 adadan oluşmaktadır. Bu güzel ülkenin yaklaşık 100 kadar adasında yerleşim vardır. 1643 yılında Hollandalı kaşif Abel Tasman tarafından keşfedilen ada 1874’te İngiliz sömürgesi oldu. 1970’de bağımsızlığını kazanan Fiji, 1987’de yapılan askeri darbeden sonra Cumhuriyet oldu ve İngilizler Uluslar Topluluğundan ayrıldı. Tam anlamıyla ilk sevil seçimler 1990 yılında yapıldı.

Fiji Adaları

Daha önce de belirttiğimiz gibi ülke bir çok adaya sahiptir. Fiji iki büyük ana adaya sahiptir. Viti Levu ve Vanua Levu’dur. Ülkedeki adaların büyük çoğunluğu volkanik karakterdedir. Dağ sıraları ve bitki örtüleri ile eşsiz bir doğal yapıya sahiptir. Aralık ve mart ayları arasında fırtınalar tehlike arz eden bir ülkedir.

Fiji Ekonomisi

Fiji ekonomisi tarım, madencilik ve turizme dayanır. Ülkede şekerkamışı üretimi çok yaygındır. Muz, kakao ve Hindistan cevizi diğer önemli tarım ürünleri arasında yer almaktadır. Ayrıca ülkenin iki büyük adasından biri olan Viti Levu’da önemli miktarda altın çıkarılmaktadır. Fiji’nin ticaret yaptığı ülkeler arasında Avustralya, Japonya ve Yeni Zelanda bulunmaktadır. Fiji ekonomisinde turizminde önemli bir payı vardır. Ülkeyi her yıl 200.000’in üzerinde turist ziyaret etmektedir.

Ateş Dansı

Çok eskiden beri süre gelen gelenekler ve kültürel öğeler günümüzde de ülkede yaşatılmaya çalışılmaktadır. Bunlar arasında en ünlüleri Bega adasındaki uzun ve ayrıntılı karşılama törenleriyle düzenlenen ateş üzerinde yürüme dansıdır.

Fiji Halkları

Fiji’de yaşayan hakların büyük çoğunluğunu İngiliz sömürgesi döneminde Hindistan’dan getirilen işçilerin torunları oluşturur. Fiji’nin yerli halkı, nüfusun %46’sı kadardır. Ülkede ayrıca ağırlık olarak ticaretle uğraşan Çinliler ve diğer pasifik adalardan gelenlerle Avrupalılar yaşamaktadır.

OKYANUSYA ÜLKELERİ (VANUATU)

12 büyük ve 60 kadar küçük adadan oluşan sık ormanlarla kaplı Vanuatu topraklarında en az 3000 yıldır Malenazyalılar yaşamaktadır. 1606’da Portekizli ir denizci tarafından keşfedilen adaların çoğu 1744’te Kaptan James Cook tarafından kayda geçirildi ve Cook, İskoçya’daki Hebrid adalarından esinlenerek bu adalara Yeni Hebridler adını verdi.

1887 yılında İngiliz ve Fransızlar ülkeyi oluşturan adaları birlikte yönetmeye başladı. 2 Dünya savaşı sırasında müttefiklerin önemli bir üssü haline gelen adalar 1980’de bağımsızlığını kazanarak Vanuatu Cumhuriyeti adını alarak aynı zamanda Okyanusya ülkeleri olarak anılmaya başlamıştır.

Vanuatu Ekonomisi

Ülke ekonomisi tarım, hayvancılık ve balıkçılığa dayanır. Kopra (Hindistan cevizinin yağ çıkartılan özü), kakao, kahve önemli ticari ürünlerindendir. Bunların dışında muz, yam, manyok, taro gibi tarım ürünleri üretimiyle sığır, kümes hayvanı ve domuz besiciliği yapılır. Ülke ekonomisinde balıkçılık da önemli bir yere sahiptir. Ticari pazarlara yakınlığı nedeniyle Okyanusya ülkeleri arasında kişi başına düşen milli gelir ortalamanın üstünde olduğunu söylenmektedir.

Vanuatu Doğal Yapısı

Volkanik karakterde olan sık bitki örtüsü ve mercan resifleriyle kaplı adalarda sık sık deprem meydana gelir. Bank, Tanna, Lapevi ve Ambrym gibi adalarda hala aktif yanardağlar vardır. Nüfusun %94’ü Malenazyalılar’dan oluşmaktadır. Bunların dışında Fransızlar, Çinli ve Vietnamlı vatandaşlar da bulunmaktadır.

OKYANUSYA ÜLKELERİ (TONGA)

Kuzey – Güney doğrultusunda iki zincir halinde uzanan Tonga, 150’den fazla ada ve adacıktan oluşur. 13. Yüzyılda Hawai’ye kadar uzanan geniş bir alana hükmeden ülkeyi keşfeden ilk Avrupalı Felemenk Jakob Le Maire oldu. Daha sonra Tasman tarafından ziyaret edilen adalara 1773 yılında İngiliz Kaptan James Cook’un gelmesiyle Avrupalılar ve Tongalılar sıkı bir ilişkiye girdiler.

1822’de Metodist misyonerlerin adaya yerleşmesi üzerine Hıristiyanlık yaygınlaştı. Şef Tafua, George Tupou adıyla Kral olarak Hıristiyanlığa geçti. Kral George 1875’te çıkarıan anayasaya dayanan sınırlandırılmış bir monarji kurdu ve yatığı anlaşmalar sonucu Almanya, İngiltere ve ABD, Tonga’nın bağımsızlığını tanıdı. Tonga Krallığı 1900’de tekrar İngiliz Pretoktaryasına katıldı ve 1970’te bağımsızlığını kazanarak Uluslar Topluluğu üyesi ve bağımsız bir Okyanusya ülkelerinden oldu.

Tonga Doğal Yapısı

Adalar topluluğu başlıca üç gruba ayrılır; Kuzeyde Vava’u grubu, ortada Ha’apai Grubu ve Güneyde Tongatopu Grubu. Ülkeyi oluşturan adaların çoğu yükselmiş mercan kayalıklarından oluşmaktadır. Küçük bir kısma volkanik yapıda olan adalardan dördünde etkin yanardağlar vardır. Ninafoo adası 1946 yılındaki püskürmeden sonda boşaltılmıştır. İklimi çoğunlukla sıcak olan adalarda aralık ve mart ayları arasında şiddetli kasırgalar görülmektedir.

OKYANUSYA ÜLKELERİ (BATI SAMOA)

Halkını, Yeni Zelandalı Maorilerle akraba olan Polinezyalıların oluşturduğu Samoa adalarına ilk ayak basan Avrupalı Felemenk denizci Jacob Roggeveen’dir. 1830’larda Londra Misyoner Derneğinin adaya gelmesi ve propagandası üzerine halkın çoğu Hıristiyan olan Samoa takımadaları, 1899 Almanya, İngiltere ve ABD Arasında paylaşıldı.

Batı Samoa Almanların doğudaki adalar ise ABD’nin yönetimine bırakıldı. Birinci dünya savaşının başlaması üzerine Yeni Zelanda ülkeyi işgal etti. Savaştan sonra Milletler Cemiyeti tarafından yeni Zelanda yönetimine bırakılan batı Samoa 1962’de bağımsızlığına kavuştu. Bu şekilde Okyanusya ülkeleri arasındaki yerini Batı Samoa’da almış oldu.

Batı Samoa’da Toplumsal Yaşam

Batı Samoalılar aiga adı verilen geniş bir ali kümelerinde yaşarlar. Her aiganın, matai adı verilen şefleri vardır ve ülkedeki toprakların %80’i geleneksel mülk olarak matailerin elinde bulunur. Matailer aynı zamanda köylerdeki yerel yönetimleri ellerinde bulundururlar.

Samoalılar’ın geleneksel kültürü, Hıristiyanlıktan önemli ölçüde etkilenmiş olsa da ağırlığını korumaktadır. Köylerde Pazar günleri akşamları dua çanları sürekli çalar. Önemli konular için kava içme törenleri düzenlenir. Ev dokunulmazlığına büyük önem verilir. Ülkede karmaşık görgü kuraları ve karşılıklı iletişim toplumsal yaşamı yönlendirmektedir.

Batı Samoa Ekonomisi

Diğer Okyanusya ülkelerinin aksine bilinen hiçbir madenin olmadığı ülkenin ekonomisi tarım, balıkçılık, kerestecilik ve turizme dayanır. Hindistan cevizi, kakao ve muz başlıca ticari ürünleri arasında yer almaktadır.

Batı Samoa Doğal Yapısı

Batı Samoa en büyük iki adası olan Upolu ve Savaii yüksek volkanik adalardır ve kıyıları mercan kayalıklarıyla kaplıdır. Topraklarının %47’si ormanlarla kaplı olan adada çok sayıda akarsu vardır. Ocak – Mart ayları arasında çıkan tayfunlar büyük bir tehlike olşturmaktadir. 2889, 1966 ve 1968 yılında ülkede çok büyük yıkımlara sebep olan tayfunlar yaşanmıştır. Hayvan varlığının az olduğu adada birbirinden ilginç başka yerde bulunmayan kuş türleri vardır. Bunlardan en çok ilgi çekeni ise gagası dişli güvercindir.

OKYANUSYA ÜLKELERİ (KİRİBATİ)

İlk yerleşimlerin birinci yüzyıldan önceye tarihlendiği adaları İngilizler 1892’de protektora yönetimi altında aldılar. 1900 yılında fosfat yataklarının bulunduğu Banaba’yı da alan İngilizler 1916’da bütün adaları bir kraliyet sömürgesine dönüştürdüler. İkinci dünya savaşında bir süre Japon işgali altında kalan adalar 1979’da bağımsızlığına kavuştu.

Kribati Ekonomisi

Diğer Okyanusya Ülkeleri gibi zayıf bir ekonomiye sahiptir. Tarım ve balıkçılık ancak geçim düzeyinde gerçekleşmektedir. Halk taro, Hindistan cevizi yetiştiriciliği ve balıkçılıkla geçinmektedir. Kiribati’de adalar arası mesafe uzak olduğu için ulaşım deniz ya da havayoluyla yapılır. Tarawa’da uluslar arası bir havaalanı bulunmaktadır.

Kribati Doğal Yapısı

Kribati’yi oluşturan adaların hepsi bir yanardağ zinciri üstünde oluşmuş alçak mercan adalarıdır. Hiçbir adanın denizden yüksekliği 8 metreyi geçmez. Ekvator’un her iki yanında bulunan Kiribati’nin sıcak ve yağışlı bir iklimi olmasına rağmen bazen şiddetli kuraklıklar da görülmektedir.

OKYANUSYA ÜLKELERİ BAYRAKLARI

OKYANUSYA ÜLKELERİ TANITIM VİDEOSU

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu