Disiplin cezaları dineldiği zaman genellikle memur disiplin cezaları akıllara gelmektedir. Disiplin hukuku ve memur disiplin cezaları alanında doçentlik tezimi hazırladığım yıllarda; Özellikle memurun fiili ile takdir edilen disiplin cezaları arasında çoğu kez bir orantısızlık olduğu, bu nedenle idari yargıda çoğu kez verilen disiplin cezalarının dava konusu yapıldığını gördüm.
Aradan geçen 8-10 yıllık süre içerisinde ise herhangi bir değişikliğin olmadığı gibi eskiden beri süre gelen birçok hatanın disiplin amirlerince yapılmaya devam edildiği kanaatine vardım. Özellikle şahsi veya ideolojik çatışmalar nedeniyle sadece memura “mobbing” uygulama amacıyla verildiğini gördüğüm birçok disiplin cezası ile karşılaştım. 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununuza göre disiplin cezaları ağırlıklarına göre;
Olarak beş farklı başlıkta düzenlenmiştir. Görüldüğü gibi memur için en hafif disiplin cezası uyarma cezasıdır. Bunun haricinde ise oldukça ağır sonuçları olan “Devlet Memurluğundan Çıkarma Cezası” da 657 Devlet Memurları Kanununda düzenlenmiş bir başka disiplin cezasıdır.
Bu yazımızda disiplin cezalarının tanımından ziyade daha çok disiplin amirlerince ve yüksek disiplin kurullarınca yapılan hatalar üzerinde duracağız. Ayrıca çeşitli disiplin cezaları nedeniyle disiplin cezasına itiraz ve disiplin cezaları hakkında açılan idari davalar ile sonuçları üzerinde duracağız. 657 sayılı yasanın disiplin cezasını gerektiren fiil ve hareketler başlığında belirtilen bir takım fiiller özellikle tamamen mobbing amacı ile hareket eden disiplin amirleri tarafından su istimal edilmesi mümkün olabilmektedir.
Özellikle kınama cezasını gerektiren fiiller adı altında;
“Hizmet dışında Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak”
Devlet Memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiiller adı altında;
“Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak”
Fiillerine karşılık gelen disiplin cezaları nedeniyle çoğu kez uyuşmazlığın idare mahkemelerinde dava konusu yapıldığı görülmektedir. Gerçekten de yukarıda belirmiş olduğumuz her iki disiplin cezası gerektiren haller suiistimale açık kavramlardır. Bu nedenle çoğu kez disiplin cezası iptal davası açılmaktadır.
Yazımızın sonunda ise disiplin cezaları usulleri hakkında bilgi verip son olarak memur disiplin cezaları nedeniyle açılacak olan idari davalar hakkında bilgi vereceğiz. Her ne kadar böyle bir araştırmaya gereksinim duymanızı istemesek de yazımızın faydalı olacağını düşünmekteyiz.
657 sayılı yasanın 125. Maddesinde düzenlenmiş olan ilk disiplin cezası uyarma cezasıdır. İsminden de anlaşılacağı üzere kamu görevlisine görevinde ve her türlü davranışında daha dikkatli olmasının bildirilmesidir. Uyarma cezasının bildirilmesindeki usul yazılı şekildir. Ancak zaman zaman disiplin amirleri tarafından sözlü olarak yapılan uyarılar bir nevi yazılı uyarı öncesi bir ikaz mahiyeti taşımaktadır. Ancak memur disiplin cezaları alanında sözlü uyarıya yer verilmemiştir.
Görüldüğü gibi disiplin cezaları arasında en fazla karşılaşılması muhtemel memur disiplin cezası uyarmadır. İleride detayları belirtileceği üzere uyarma cezalarında yukarıda belirtilen hallerin tekrarlanması durumunda daha ağır ceza olan kınama cezasının verilmesi mümkün olabilmektedir.
İkinci olarak değinmek istediğimiz memur disiplin cezası ise kınamadır. Yapılan istatistiklere göre memur hakkında yapılan disiplin soruşturmaları arasında en sık karşılaşılan ceza türüdür. Ülke genelinde yapılan disiplin cezaların hemen hemen %40’ını kınama cezaları oluşturmaktadır. Kelime anlamından da anlaşılacağı üzere “ayıplama, eleştirme” maksadı ile disiplin amirleri tarafından yapılan yazılı bildirimdir. Ayrıca yukarıda belirtmiş olduğumuz uyarma cezasının tekerrürü halinde üst ceza olarak kınama cezası da verilmesi mümkündür.
Uyarma disiplin cezası ile kınama disiplin cezaları birlikte değerlendirildiğinde her iki fiiller de birbirine benzer niteliktedir. Esasen uyarma cezasının kınama cezasından önce uygulanan bir ceza türü olduğu söylenebilir. Zaten uyarma cezasını gerektiren fiillerin tekerrürü durumunda fail kınama cezası ile cezalandırmaktadır.
Disiplin amirinin takdiri doğrultusunda veya aşağıda belirtmiş olduğumuz aylıktan kesme cezası gerektiren fiillerin ağırlığına göre memurun maaşından 1/8 yada 1/30 arasında maaş kesintisi yapılması disiplin cezaları aylıktan kesme cezası olarak adlandırılmaktadır.
Disiplin cezaları arasında kınama cezası ve uyarma cezasından sonra sık uygulanan ceza türü aylıktan kesme cezasıdır. Yukarıda da görüldüğü gibi aylıktan kesme cezası gerektiren haller nitelikleri itibariyle uyarma cezası ve kınama cezasına nazaran daha ağır fillerdir. Ayrıca disiplin amirlerinin mobbing uygulaması amacıyla en sık başvurduğu disiplin cezaları arasında aylıktan kesme cezası gelmektedir.
Şöyle ki; özellikle yukarıda aylıktan kesme cezası gerektiren haller başlığında belirtmiş olduğumuz “devlet memuruna yakışmayacak hal ve hareketlerde bulunmak” fiili oldukça geniş bir tabir olup bu durumun takdiri konusunda çoğunlukla hataya düşülmektedir. Bu nedenle disiplin cezalarına karşı itiraz ve disiplin cezalarına karşı iptal davası açılması muhtemel fiiller arasında yer almaktadır.
Devlet memurluğundan çıkarma cezasından sonra en ağır disiplin cezaları kademe ilerlemesinin durdurulması cezasıdır. Aşağıda belirtmiş olduğumuz kademe ilerlemesinin durdurulması cezası gerektiren hallerin ağırlık derecelerine göre memurun kademesinin ilerlemesinin 1 ile 3 yıl arasında durdurulmasını ifade etmektedir.
Kademe ilerlemesinin durdurulması cezası gerektiren hallerde oldukça ağır fiiller olup, memurun yukarıda belirtmiş olduğumuz hareketlere benzer şekilde hareket etmesi durumunda 657 sayılı yasada belirtilmiş “devlet memurluğundan çıkarma” cezası ile de cezalandırılması mümkündür.
Disiplin cezaları arasında memur için en ağır ceza devlet memurluğundan çıkarma cezasıdır. Memurun bir daha devlet memurluğuna atanmamak üzere memuriyetten ihracı anlamına gelmektedir. Görüldüğü gibi devlet memurluğundan çıkarılma cezası alan kamu görevlisinin bir daha herhangi bir şekilde memur olabilme imkanı da bulunmamaktadır.
Devlet memurluğundan çıkarma cezası gerektiren haller genel olarak bu şeklide belirlenmiştir. Ancak uygulamada en çok rastlanılan 657 sayılı yasanın 125/E-g maddesinde düzenlenmiş olan “Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak derece ve nitelikte yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde” bulunmak fiilidir. Oldukça geniş bir kavram olup çoğu zaman memur disiplin cezaları alanında idari yargıda dava konusu yapılmaktadır.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)