CMK uzlaşma hükümleri 253 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. CMK uzlaşma hükümlerinde de düzenlendiği gibi; soruşturma aşamasında veya kovuşturma aşamasında anlaşma sağlanabilmesi mümkündür.
Anlaşma sağlanması sanık için aynı sonuçları doğurmasına karşın; soruşturma aşamasında uzlaşmanın sağlanması halinde şüpheli hakkında “takipsizlik kararı” verilmektedir. Ancak kovuşturma aşamasında uzlaşmanın sağlanması halinde sanık hakkında “düşme kararı” verilmektedir. Ancak CMK uzlaştırma hükümlerinin uygulanabilmesi bazı şartlar öngörülmüştür. Bu şartlar özetle;
Uzlaşma nedir? sorusu çoğunlukla ileride detaylı olarak belirtilecek olan uzlaşmaya tabi suçlardan dolayı; hakkında soruşturma veya dava açılmış kişilerin merak ettiği bir konudur. Uzlaşma nedir? sorusuna verilebilecek en kısa cevap; alternatif bir uyuşmazlık çözüm yoludur şeklinde olabilir.
Anlaşma Ceza Muhakemesi Kanunun 253. Maddesi ve alt bentlerinde düzenlenmiştir. uzlaştırma hükümlerinin uygulanması gerek temel yasamız Türk Ceza Kanununda; gerekse diğer özel kanunlarda belirtilen tüm suçlar için uygulanması mümkün değildir. uzlaştırma tabi suçlar için anlaşma hükümlerinin uygulanması mümkündür.
Anlaşma suçtan zarar gören mağdurun herhangi bir talebi olmaksızın sağlanabileceği gibi; mevcut zararının giderilmesi karşılığında da gerçekleşmesi mümkündür. Uzlaşmaya tabi suçlarda her ne kadar uzlaşma hükümlerinin uygulanması usul hukuku açısından bir zorunluluk ise de; tarafların uzlaşmak gibi bir zorunlulukları bulunmamaktadır. Uzlaşma nedir sorusuna cevap verdikten sonra uzlaşmaya tabi suçlar neler olduğu ve uzlaşma sağlanmasıveya uzlaşmanın sağlanamaması halinde sanığın hukuki statüsü hakkında bilgi vermek yerinde olacaktır.
Uzlaştırma tabi suçlar 5271 Sayılı CMK’nın 253/1-a ve 253/1-b maddelerinde belirtilmiştir. CMK 253/1-a maddesi ile Türk Ceza Kanununda yer alan takibi şikayete bağlı suçlar; ayrıca uzlaştırmaya tabi suçlar kapsamında kabul edilmiştir. CMK 253/1-b maddesinde ise diğer uzlaşmaya tabi suçlar sıralanmıştır. Şikayete bağlı suçlar haricinde ayrıca uzlaştırma kapsamında olan suçlar aşağıdaki gibidir.
Soruşturma aşamasında uzlaştırma; şüphelinin üzerine atılı suçlamadan dolayı hakkında iddianame düzenlenmeden uygulanması mümkündür. Anlaşma daha çok usul hukuku konusu olması nedeniyle soruşturma aşamasında uzlaşma hükümlerinin uygulanması zorunludur.
Uzlaşmaya tabi suçlarda tarafların soruşturma aşamasında uzlaşması halinde; şüpheli hakkında iddianame düzenlenmeyerek; kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmektedir. Taraflar arasında soruşturma aşamasında uzlaştırma sağlanamaması halinde ise; şüpheli hakkında atılı suçlamadan dolayı iddianame düzenlenerek kamu davası açılmaktadır.
Dava aşamasında uzlaştırma ; soruşturma aşamasında anlaşma hükümlerinin uygulanması zorunluluğu nedeniyle sıklıkla karşılaşılan bir durum değildir. Ancak; soruşturma aşamasında tarafların temininin mümkün olmaması veya sanığın üzerine atılı suçun yasa değişikliği ile uzlaştırma tabi suçlar kategorisine alınması nedeniyle davada aşamasında anlaşma hükümlerinin uygulanması mümkündür.
Dava aşamasında uzlaştırma sağlanması halinde sanık hakkında “düşme” kararı verilmektedir. Dava aşamasında uzlaştırma sağlanmadığı takdirde ise sanığın üzerine atılı suçlamadan yargılanmasına devam edilerek delillerin yeterli görülmesi halinde; cezalandırılması yoluna gidilmesi mümkündür.
CMK uzlaştırma yönetmeliği; Ceza Muhakemeleri Kanununda yapılan değişikliğine istinaden yapılmıştır. CMK uzlaştırma yönetmeliğinin yürürlüğe girmesi ile her adliye bünyesinde uzlaştırma büroları kurulmuştur. Uzlaştırma büroları uzlaşmaya tabi suçlara ilişkin soruşturma dava dosyalarının tasnifini yapmaktadır.
Ayrıca uzlaştırma büroları CMK uzlaştırma hükümlerinin yasada belirtilen şekilde yerine getirilip getirilmediğinin denetimi ile görevlidirler. CMK Uzlaştırma yönetmeliğine uygun şekilde oluşturulan dosya uzlaştırma görevlisine teslim edilmesi üzerine; uzlaştırmacı tarafları uzlaştırmaya davet etmektedir.
Yapılan davet veya görüşmeler neticesinde taraflar arasında anlaşma sağlanması veya anlaşma sağlanamaması durumlarında uzlaşma belgesi düzenlenir. CMK uzlaşmatırma yönetmeliğine uygun olarak düzenlen uzlaştırma raporundan sonra soruşturma veya dava dosya ilgili birime dosyanın neticelendirilmesi için teslim edilmesi ile uzlaştırma işlemi son bulmuş olur.
CMK 253 maddesinde düzenlen anlaşma hükümlerinin uygulanması soruşturma aşamasında veya davada uzlaştırma diğer bir tabiri ile mahkemede uzlaştırma olarak mümkündür. CMK 253 maddesinde belirtilen uzlaşmaya tabi suçlarda kural olarak soruşturma aşamasında görevlendirilecek tarafsız bir uzlaştırmacı tarafından uzlaştırma girişiminde bulunulması gerekmektedir.
Ancak herhangi bir nedenle soruşturma aşamasında uzlaştırma hükümlerinin yerine getirilmemesi nedeniyle davada uzlaştırma da mümkündür. Soruşturma aşamasında uzlaşmanın sağlanması halinde şüpheli hakkında dava açılmayacağından hakkında davada anlaşma hükümlerinin uygulanmasına gerek bulunmamaktadır. Nitekim soruşturma aşamasında uzlaştırma sağlanması şüpheli hakkında dava açılmaması anlamına gelmektedir.
Dava açıldıktan sonra uzlaştırma olur mu sorusu genellikle soruşturma aşamasında herhangi bir nedenle uzlaşamamış veya haklarında anlaşma hükümleri uygulanamamış sanık ve mağdurların merak etmiş olduğu bir konudur. Kural olarak dava açıldıktan sonra uzlaştırma hükümlerinin uygulanması mümkündür.
Soruşturma aşamasında CMK 253 maddesi gereğince; taraflara ulaşılamaması veya sanık hakkında kamu davası açıldıktan sonra üzerine atılı suçun anlaşma kapsamına alınması nedeniyle davada uzlaşma mümkün hale gelmektedir. Dava açıldıktan sonra uzlaşma hükümlerinin uygulanması gerektiğinin anlaşılması halinde mahkemece dava dosyası Cumhuriyet Savcılığı uzlaştırma bürosuna gönderilerek uzlaştırma gereğinin yapılması talep edilmektedir.
Sanık ile mağdurun dava açıldıktan sonra uzlaşması halinde sanık hakkında atılı suçlamadan dolayı düşme kararı verilmektedir. Ancak sanığın veya mağdurun uzlaştırma kabul etmemesi nedeniyle uzlaştırma sağlanamaması halinde; sanık hakkındaki kovuşturma devam ederek üzerine atılı suçu işlediği kesin delillerle anlaşılması halinde; cezalandırılması yoluna gidilmektedir.
Hükmün kesinleşmesinden sonra uzlaştırma prosedürünün uygulanıp uygulanamayacağı ya da; hükmün kesinleşmesinden sonra uzlaştırma sağlanması halinde sanığın hukuki statüsü zaman zaman merak konusu olabilmektedir. Bilindiği üzere uzlaşma CMK 253. Maddesinde düzenlenmiştir. Bu nedenle uzlaştırma hükümlerinin uygulanması tamamen usul hukuku kapsamında olduğu düşünülmektedir.
Uzlaştırmanın soruşturma aşamasında sağlanması; fail hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesine neden olmakla beraber; uzlaştırmanın kovuşturma aşamasında sağlanması ise fail hakkında atılı suçlamadan dolayı düşme kararı verilmesine yol açmaktadır. Her iki karar da sonuçları itibariyle fail hakkında cezasızlık ile sonuçlanmaktadır. O halde anlaşma hükümleri usul hukuku olduğu kadar maddi hukukun da konusu olduğunu söylemek mümkündür. Bu nedenle hükmün kesinleşmesinden sonra uzlaştırma da usul hukuku kadar maddi hukuk konusudur.
Yukarıda belirttiğimiz üzere uzlaştırma hükümlerinin uygulanması usul hukuku kadar maddi hukukun da konusunu oluşturmaktadır. Bu nedenle hükmün kesinleşmesinden sonra uzlaştırma sağlanması konusunda failin lehine bir durumdur. Konunun daha iyi anlaşılması bakımından ve ayrıca Anayasamız ile de güvence altına alınan 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7. Maddesinde özetle;
“Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile; sonradan yürürlüğe giren kanun farklı ise; failin lehine olan kanun hükümleri uygulanarak İNFAZ OLUNUR”
Yasa maddesi; hükmün kesinleşmesinden sonra uzlaştırma hükümlerinin uygulanmasına olanak sağlamaktadır. Ancak hükmün kesinleşmesinden sonra uzlaştırma hükümlerinin uygulanabilmesinin tek ve temel şartı; fail ile mağdur arasında soruşturma veya kovuşturma aşamasında anlaşma hükümlerinin hiç uygulanmamasına bağlıdır.
Konunun daha anlaşılır olması açısından örnek yolu ile açıklamak gerekirse; Sanığın uzlaşmaya tabi olmayan bir suçtan dolayı yargılanarak hakkında hüküm kurulması sonunda üzerine atılı suçun yapılan yasa değişikliği ile anlaşma kapsamına alınması halinde; Türk Ceza Kanunun 7. Maddesi gereğince uzlaştırma hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Bu nedenle hükmün kesinleşmesinden sonra uzlaşmahükümlerinin uygulanması mümkündür.
Kovuşturma aşamasında uzlaştırma zaman zaman dava aşamasında uzlaştırma olarak da tabir edilmektedir. CMK 253 maddesinde belirtilen anlaşma hükümleri soruşturma aşamasında uygulanabileceği gibi kovuşturma aşamasında uzlaştırma da sağlanabilmektedir. Uzlaşmanın gerek soruşturma aşamasında; gerekse kovuşturma aşamasında sağlanması şüpheli veya sanık için genel olarak aynı sonucu doğurmaktadır. Soruşturma aşamasında uzlaştırma halinde şüpheli hakkında takipsizlik kararı; kovuşturma aşamasında uzlaşma halinde ise; düşme kararı verilmektedir. Bu yazımızda kovuşturma aşamasında anlaşma sağlanması durumunda sanığın hukuki durumu ve kovuşturmanın ne olduğu, ayrıca düşme kararı hakkında bilgi verilecektir.
Kovuşturma nedir sorusu çoğunlukla yargılama aşamasında olan mağdur veya sanık statüsünde bulunan kişilerin merak ettiği bir kavramdır. Kovuşturma; Cumhuriyet Savcısının soruşturma evresinde lehe ve aleyhe tüm delilleri toplayıp iddianame düzenlemesi ile başlamaktadır.
Cumhuriyet Savcısının düzenlemiş olduğu iddianamenin mahkemece kabulü ile kovuşturma aşaması başlamış olarak kabul edilmektedir. Kovuşturma nedir sorusunun bir başka cevabı olarak ise; kısa “yargılama” olarak tabir edilebilmektedir. Günümüzde daha çok “dava aşaması” olarak da bilinmektedir.
Düşme kararı kovuşturma sonunda diğer bir tabiri ile yargılama sonunda beraat ve mahkûmiyet kararlarından sonra sıklıkla verilen bir karar türüdür. Kovuşturma aşamasında uzlaşma sağlanması halinde sanık hakkında düşme kararı verilmektedir.
Düşme kararları; sanığın vefatı, ceza zamanaşımı süresinin dolması veya şikâyetten vazgeçme durumlarında verilmektedir. anlaşma; şikayetten vazgeçme ile aynı sonuçları doğurması nedeniyle dava aşamasında yani kovuşturma aşamasında uzlaştırma , düşme kararı ile neticelenmektedir.
Mahkemede uzlaştırma diğer bir tabiri ile kovuşturma aşamasında uzlaştırma CMK uzlaştırma hükümlerinin 254. Maddesinde düzenlenmiştir. Kural olarak CMK 253 maddesinde yazılı ve uzlaştırma tabi olan suçlarda herhangi bir nedenle uzlaştırma hükümlerinin uygulanamaması veya sanığın üzerine atılı suçun uzlaştırma kapsamında olduğunun mahkeme aşamasında anlaşılması durumlarında mahkemede anlaşma hükümleri uygulanabilmektedir.
Mahkemede anlaşma veya soruşturma aşamasında uzlaştırma hükümleri açısından herhangi bir ayrım yapılmamıştır.
Soruşturma aşamasında uzlaşma için geçerli olan tüm kurallar mahkemede anlaşma sağlanması için de geçerlidir. Ceza Muhakemesi Kanunun 253 ve 254. Maddelerinde düzenlenen uzlaştırma hükümleri gereğince hazırlanan uzlaştırma yönetmeliği her iki durum için öngörülen usul ve esasları düzenlemektedir. uzlaştırma yönetmeliğine istinaden her Cumhuriyet Başsavcılığı bünyesinde bir uzlaşma bürosu kurulmaktadır.
Mahkemede uzlaştırma sağlanması için dava dosyası uzlaştırma Bürolarına tevdii edilmektedir. Uzlaştırma bürosu tarafından görevlendirilen uzlaştırmacı taraflar ile gerekli görüşmeleri yapmaktadır. Görüşmeler sonrası tarafların uzlaşması ile mahkemede uzlaşma sağlanmış olacaktır. Mahkemede uzlaştırma sağlanması halinde sanığın üzerine atılı suçlamadan dolayı hakkında düşme kararı verilmektedir.
Mahkemede uzlaştırma şartları bakımından ayrıca bir düzenleme yapılmamıştır. Genel olarak CMK uzlaştırma hükümleri ile uzlaştırma yönetmeliğinde belirtilen şartlar ve kurallar mahkemede anlaşma için de geçerlidir. Bu nedenle uzlaşma şartları genel olarak;
UYAP uzlaştırma genel olarak uzlaştırma prosedürlerinin uygulanması için oluşturulmuş bir sistemdir. UYAP; (Ulusal Yargı Ağı Projesi) faaliyete geçmesi ile adliyelerde veya yüksek mahkemelerde yargılama ve soruşturma aşamasında kullanılmaya başlanmıştır.
Uyap uzlaştırma ile ayrıca uyap vatandaş portal üzerinden uzlaşmaya tabi konular hakkında uzlaştırma hakkının kullanılmasını; bu konuda gerekli başvuruların yapılmasını sağlamaktadır. UYAP uzlaştırma ayrıca bu konudaki soruşturma veya dava dosyalarının hızlı bir şekilde neticelendirilmesi açısından önemli bir yere sahiptir.
Uzlaşma portal ve uyap uzlaştırma kavramları hakkında bilgi vermeden önce uzlaşma nedir sorusuna cevap vermek yerinde olacaktır. anlaşma ; özellikle Türk Ceza Kanununda belirtilen şikâyete bağlı suçlarda veya uzlaşmahükümlerinin uygulandığı; diğer suçlarda tarafların soruşturma aşamasında ya da kovuşturma aşamasında aralarındaki ihtilafın son bulduğunu beyan etmeleri olarak tanımlanabilmektedir.
anlaşma sağlanması halinde şüpheli hakkında soruşturma aşamasında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmektedir. Dava aşamasında yani kovuşturma aşamasında uzlaştırma sağlanması durumunda sanık hakkında düşme kararı verilmektedir.
uzlaştırma portal uzlaştırma konusunda gerekli eğitimleri alarak uzlaştırmacı olarak görev yapan kişilerin kullanmış oldukları sistemlerdir. Uzlaşma portal; Ulusal Yargı Ağı Projesi kapsamında geliştirilmiştir. Tüm yargı işlemlerinin UYAP üzerinden yapılması zorunlu olduğu gibi uzlaştırma konusunda yapılan tüm işlemlerin de uzlaşma portal üzerinden yürütülmesi gerekmektedir. UYAP uzlaştırma ayrıca uzlaştırma bürolarında bulunan dosyaların vatandaş portal üzerinden aşamalarının kontrolünü sağlamaktadır.
Uzlaştırma büroları anlaşma kapsamında bulunan suçlar için adliyelerde kurulmuş bürolardır. anlaşma hükümlerinin uygulanması gerekli tüm dosyalar öncelikle uzlaşma bürosuna tevdi edilmektedir. Uzlaştırma bürosu, kendilerine tevdi edilen bu dosyaları öncelikle suç vasfına göre sınıflandırmaktadır. Daha sonra bu dosyalar UYAP anlaşma portalı ile birlikte sistem üzerinden bu konuda gerekli eğitimleri almış kişilere gönderilmektedir.
Uzlaşmayı kabul etmemek, uzlaşmaya tabi suçlarda suçtan zarar gören kişinin bir hakkı olduğu kadar; soruşturma aşamasında şüpheliye; kovuşturma yani mahkeme aşamasında da sanığa tanınmış bir haktır. CMK uzlaştırma hükümlerinin uygulanmaya başlanması ile tarafların kesin bir şekilde uzlaşmaları gerektiği anlaşılmamalıdır. Mağdurun ya da suçtan zarar görenin; uzlaştırmayı kabul etmemesi, şüphelinin cezalandırılması yönünde gerekli soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılmasını talep etmesi en doğal hakkıdır. Aynı şekilde uzlaşma görüşmeleri sürecinde mağdurun uzlaşma konusunda taleplerini şüphelinin yerine getirmemesi veya başkaca nedenlere dayalı olarak şüphelinin de uzlaştırmayı kabul etmemek gibi bir hakkı bulunmaktadır. Ayrıca uzlaştırmacı tarafından uzlaştırma görüşmelerine davet edilen tarafın bu görüşmelere katılmaması hukuki açıdan uzlaştırmayı kabul etmemek anlamına gelmektedir.
Uzlaştırmayı kabul etmemek her ne kadar sanık için soruşturma ve dava aşamasında aynı hukuki sonuçları doğurmakta ise de; Cumhuriyet Savcılığı tarafından verilen kararlar ile mahkemede yargılama sonunda verilen kararlar hukuki açıdan farklı şekillerde tabir edilmektedir. Bu nedenle soruşturma aşamasında uzlaştırmayı kabul etmemek ve mahkeme aşamasında uzlaştırmayı kabul etmemek şeklinde iki ayrı başlıkta failin hukuki durumunun irdelenmesinde fayda vardır.
Soruşturma aşamasında uzlaştırmayı kabul etmemek; sanık hakkında devam yürütülen soruşturmanın devam edilmesine sebebiyet vermektedir. Bu nedenle yapılan soruşturma sonucunda üzerine atılı suçu işlediği kesin ve sabit delillerle tespit edilen şüpheli hakkında yetkili ve görevli mahkemeler nezdinde iddianame düzenlenerek kovuşturma aşamasına geçilmektedir. Kural olarak uzlaştırmaya tabi suçlarda Cumhuriyet Savcılığı tarafından sanık hakkında cezalandırılması yönünde iddianame hazırlanmadan önce uzlaşma konusunda yetkili kişilerce gerekli araştırma, inceleme ve görüşmelerin yapılması gerekmektedir.
Herhangi bir nedenden dolayı soruşturma aşamasında uzlaştırma hükümlerinin uygulanamaması nedeniyle zaman zaman mahkeme aşamasında uzlaştırma hükümleri uygulanması mümkün olabilmektedir. Mahkeme aşamasında uzlaştırmayı kabul etmemek bir bakıma sanığın cezalandırılması anlamına gelebilmektedir. Mağdurun uzlaştırmayı kabul etmemesi veya sanığın uzlaştırmayı kabul etmemesi arasında herhangi bir şekilde ayrım bulunmamaktadır. uzlaştırma sağlanması şüphelinin veya sanığın lehine bir durum olması nedeniyle çoğunlukla sanığın uzlaştırmayı kabul etmemesi gibi bir durumla karşılaşılmamaktadır. Ancak uzlaştırmayı kabul etmemek her iki taraf için yasal olarak tanınmış bir haktır.
Uzlaştırma eğitimi nedir sorunun cevabından önce Ceza Muhakemesi Kanunu kapsamında uzlaşmanın tanımının yapılması yerinde olacaktır. Uzlaşma; şikâyete tabi olmakla beraber ayrıca uzlaşmaya tabi suçlarda şüpheli ve mağdurun veya suçtan zarar gören kişi arasında uzlaştırma eğitimi almış kişilerce aracılık yapılarak uyuşmazlığın çözüme kavuşturulmasıdır. Uzlaştırmacılar; uzlaşma konusunda ve CMK Uzlaşma hükümlerine vakıf kişilerden oluşmaktadır. Bu nedenle uzlaşma sırasında uygulanacak hukuki kuralların eksiksiz bir şekilde yerine getirilmesi amacıyla verilen eğitimlere uzlaştırma eğitimi adı verilmektedir.
Uzlaştırmacı eğitimine kimler katılabilir sorusu ile birlikte daha çok uzlaştırmacı olmanın şartları merak konusu olmaktadır. Uzlaştırmacı olabilmek için dolayısıyla uzlaştırmacı eğitimlerine katılabilmek için bir takım şartlar belirtilmiştir. Hukuk, Siyasal Bilimler, İktisadı ve İdari Bilimler, İşletme veya İktisat Fakültelerinden mezun olmuş kişiler uzlaştırmacı olabilirler. Ancak bu bölümlerden mezun olabilmek şartı tek başına uzlaştırmacı eğitimi için yeterli değildir. Ayrıca; Anayasa Hukuku, Ceza Hukuku, Ceza Muhakemesi Hukuku, Borçlar Hukuku, Ticaret Hukuku, İş Hukuku veya Sosyal Güvenlik Hukuku derslerinden herhangi ikisini eğitim olarak almış olmaları gerekmektedir. Yukarıda belirtilen uzlaştırmacı olabilme şartlarını taşıyarak sınavlarda başarılı olan kişiler uzlaştırmacı eğitimine katılmaya hak kazanmaktadırlar.
Uzlaştırma eğitimi veren kurumlar başta bünyesinde hukuk fakültesi barındıran üniversitelerdir. Ayrıca Türkiye Barolar Birliği uzlaştırma eğitimi veren bir başka kurumdur. Bu kurumlar tarafından verilen eğitimleri tamamlayan kişiler uzlaştırmacı eğitimini tamamlamış olarak kabul edilmekte ve kendilerine bu eğitimleri tamamladıklarına dair sertifika verilmektedir. Uzlaştırma eğitimi veren kurumlar düzenli olarak Adalet Bakanlığı tarafından duyurulmaktadır. Güncel şekilde uzlaştırmacı eğitimi veren kurumlara ulaşmak için www.alternatifcozumler.adalet.gov.tr adresini ziyaret edebilirsiniz.
Her ne kadar ceza hukuku ile pek bir ilgisi bulunmasa da özellikle idare hukuku ilgi alanına giren tarhiyat öncesi anlaşma ve tarhiyat sonrası anlaşma da hukuk sistemimizde yer almaktadır
Tarhiyat öncesi anlaşma kavramından önce konunun daha iyi anlaşılması için Vergi Hukuku açısından tarhiyat kavramının tanımını yapılması yerinde olacaktır. Tarhiyat; Herhangi bir vergi alacağının Vergi Usul Kanununda belirtilen matrah üzerinden belirli oranlara göre hesaplanmasıdır. Vergi Usul Kanunu kapsamında anlaşma genel olarak tarhiyat öncesi anlaşma ve tarhiyat sonrası anlaşma olmak üzere iki şekilde mümkündür. Tarhiyat öncesi anlaşma ; uyuşmazlığın vergi mahkemelerinde dava konusu olmasından önce mümkün olabilmektedir.
Vergi mükellefinin tarhiyat öncesi anlaşma başvurusuna istinaden vergi dairesi görevlilerince yapılacak ilk incelemede aşağıda belirtilen şartların gerçekleşip gerçekleşmediği konusu araştırmaktadır. Belirtilen şartların oluştuğu tespiti üzerine tarafların tarhiyat öncesi anlaşma hükümlerinin uygulanması için gerekli şartların oluştuğunun tespit edilmesi tutanağa bağlanarak anlaşma konusunda görüşmeler için gün verilmektedir.
Belirtilen gün ve saatte mükellefin mensubu bulunduğu meslek grubundan bir temsilci ve serbest muhasebeci mali müşavir veya yeminli mali müşavir görüşmelerde hazır bulunurlar.
Vergi Usul Kanunu kapsamında tarhiyat öncesi anlaşma uygulanabilmesi bir takım koşul ve şartları bağlanmıştır. Bunlar özetle;
Diğer anlaşma konularında olduğu gibi tarhiyat öncesi anlaşma uygulanabilmesi için öncelikle mükellefin bu konuda bir başvurusunun bulunması gerekmektedir.
Tarhiyat sonrası anlaşma vergi hukuku kapsamında uygulanan bir anlaşma türüdür. Tarhiyat sonrası anlaşma doğurmuş olduğu sonuçlar itibariyle daha çok arabuluculuk olarak nitelendirilmektedir. Vergi Usul Kanunu kapsamında tarhiyat sonrası anlaşma hükümlerinin uygulanması için uzlaşma yönetmeliği hazırlanmıştır.
Vergi mükellefi; vergi ya da ceza ihbarnamesinin tebliğini takip eden otuz gün içerisinde başvuru yaparak tarhiyat sonrası anlaşma hükümlerinden yararlanmak istediğini belirtmesi gerekmektedir. Mükellef için öngörülen bu süre hak düşürücü bir süre niteliğinde olması nedeniyle bu sürelerden sonra yapılan anlaşma başvuruları kabul edilmemektedir.
Tarhiyat sonrası anlaşma konusunda gerekli incelemelerin yapılması için her vergi dairesinde ve defterdarlıklarda uzlaşma komisyonları oluşturulmaktadır. Tarhiyat anlaşma komisyonlarınca kendilerine ulaşan uzlaşma talepleri üzerinde gerekli ön inceleme yapılarak; anlaşma talebinin usule uygun olduğu kanaatine varılması halinde mükellefe anlaşma toplantısı gün ve saati bildirilir. Belirtilen gün ve saatte uzlaşma sağlanamaması halinde aynı oturumda ikinci toplantı gün ve saati taraflara tebliğ edilerek anlaşma toplasına son verilmektedir.
Tarhiyat sonrası anlaşma şartları uzlaşma yönetmeliğinde belirtilmiştir. Buna göre;
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)